Türk-İş ülke genelinde örgütlü olduğu iş yerlerinde eylemler yaptı
Türk-İş bu sabah örgütlü olduğu iş yerlerinde eylemler yaptı. Türk-İş'in eylemleri kamu iş yerleriyle sınırlı kalırken kimi iş yerlerinde basın açıklaması dahi okunmadı.
Türk-İş bu sabah örgütlü olduğu iş yerlerinde eylemler yaptı. Türk-İş'in eylemleri kamu iş yerleriyle sınırlı kalırken kimi iş yerlerinde basın açıklaması dahi okunmadı.
Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (Türk-İş) aldığı eylem kararı doğrultusunda Türk-İş’e bağlı sendikalar bu sabah iş yerlerinde eylemler yaptı. Kimi iş yerlerinde 1 saatlik iş bırakma kararı uygulanırken kim yerlerde çay molalarında okunan basın açıklamalarıyla yetinildi.
İş yerlerinde okunan ortak basın açıklamaları; vergide adaletsizliğine, geçim koşullarının zorluğunu odaklanırken ortak açıklamanın dışına çıkan iş yerleri de oldu.
İş yerlerinde okunan ortak basın açıklamasında işçilerin acil olarak çözülmesi gereken başlıca sorunları, “Hayat pahalılığı, satın alma gücümüzdeki gerileme, adaletsiz vergi sistemi, kamu işyerlerinde ücret dengesizliği, işsizlik ve güvencesiz çalıştırma” diye sıralandı.
İşçinin milli gelirden aldığı pay azaldı patronunki arttı
Türk-İş olarak şimdiye kadar sabrettiklerini ancak işçiler açısından bıçağın kemiğe dayandığını bundan böyle sözlerini meydanlarda söyleyeceklerini ifade ettikleri açıklamada, “Markete, pazara, temel tüketim ürünlerine, tepeden tırnağa her şeye her gün zam geliyor. Dün aldığımızı aynı fiyatla bugün alamaz olduk. Büyükşehirlerde ev kiraları ortalamada asgari ücretin üzerine çıktı. Okullar açıldı, eğitim masrafları altından kalkılamaz bir hale geldi. Elektriğe ve doğalgaza geçtiğimiz aylarda yüzde 38 zam geldi. Kişi başına düşen gelir artıyor ama işçinin ve emeklisinin geliri değil sefaleti artıyor. İşçilerin milli gelirden aldığı pay azalırken işverenlerin payı her geçen gün artmaktadır” denildi.
“Enflasyonun sebebi işçi ücretleri değildir”
Geçmişte de dönem dönem ekonomik krizlerin yaşandığını ancak bugünkü kadan yolluk görülmediğinin, işçilerin bu kadar yoksulluk görmediğinin vurgulandığının açıklamada, “İşçiler enflasyonun sebebi değildir. Enflasyonu düşürmek için fedakârlığı kazancını ve servetini artıranlar yapmalıdır. Ülkemizde gelir adaletini sağlamak için vergide adaletin sağlanması gerekir. Az kazanandan az çok kazanandan çok vergi alınmalıdır. Enflasyonun yüksek olması sebebiyle, sözleşme başlangıç tarihleri arasındaki bir aylık zaman farkı bile ücret zammı açısından soruna yol açmıştır. Kamuda bir ücret dengesizliği ortaya çıkmıştır. Acilen, ek çerçeve anlaşma protokolü yapılması talebimizi yaptık” ifadelerine yer verildi.
Ortak açıklamanın devamında şu talepler sıralandı:
-2024 yılı içerisinde emekli aylığı talebinde bulunanların emekli aylıkları, 2025 yılında başvuracaklara göre daha fazla olacaktır. Bu durum birçok işçinin emeklilik başvurusu yapmasına sebep olmaktadır. Bu mağduriyetin yaşanmaması için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır. İşçinin hak kaybına uğramasının önüne geçilmelidir.
-Kıdem tazminatı da zaman içinde eridi. Kıdem tazminatı tavanı uygulaması işçilerin mağduriyetini her geçen gün arttırdı. Bu mağduriyetin ortadan kaldırılması için kıdem tazminatı tavan miktarının brüt asgari ücretin 7,5 katı olması gerekmektedir.
-KİT’lerde ve kamuda taşeron işçilik sona erene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz, 696 sayılı KHK ile kadroya giren işçilerin kanundan doğan haklarını aramaya devam edeceğiz.
Kaynak:EVRENSEL
Ne Hissediyorsun?