Çanakkale ve Mitoloji: Bu şehirde saklı efsaneler dolu!
Çanakkale, Batı Anadolu’nun mitolojiyle harmanlandığı, her köşesinde efsaneler fısıldayan antik bir hazinedir. Troya'nın duvarlarında gölgelenen kahramanlık, Assos’un felsefi meydanlarında yankılanan düşünceler, Kazdağları'nın bereketli vadilerinde saklı ilk güzellik yarışmasından Tenedos’un (Bozcaada) üzüm bağlarına kadar uzanan geniş bir kültür mozaiği… Bu eşsiz coğrafya, her adımda sizi tarihin derinliklerine çağırıyor. İşte Çanakkale mitolojisinin büyülü yol haritası…

Troya: Homeros’un Destanı, Hisarlık’ta Yaşanıyor
Çanakkale’nin yaklaşık 30 kilometre batısında, Hisarlık tepesi üzerindeki Troya Antik Kenti, İlyada destanının sahne aldığı kutsal bir mekân. Homeros’un Aşil ile Hektor arasındaki çatışmayı anlattığı bu efsanevi savaş, günümüzde zengin arkeolojik kalıntıları ve görkemli duvarlarıyla ziyaretçilerin karşısına çıkıyor.
Troya kazı alanında gezerken, yüzyıllar öncesinin kahramanlıkla yoğrulmuş atmosferine bire bir tanıklık ediyorsunuz. Truva Atı’nın modern replikası, bu antik kentin dokusunu daha da somutlaştırıyor.
Assos: Düşüncenin ve Tapınağın Buluşma Noktası
Kazdağları silsilesinin eteklerine yaslanan Assos (Behramkale), yalnız bir antik kent değil; aynı zamanda felsefi bir merkez. M.Ö. 6. yüzyılda Aioller tarafından kurulan bu şehir, Athena tapınağıyla da dikkat çekiyor .
Burada, Aristoteles’in bir dönem felsefe okulu açtığı rivayet ediliyor, ve o günden bu güne Assos, insan ruhunun derinliklerine dokunan bir ilham merkezi olarak anılıyor. Tapınağın Dor düzenli sütunları, Akdeniz’e bakan manzarayla birleşerek ziyaretçiye mistik bir huzur sunuyor.
Kazdağları (İda Dağı): Tanrıçaların Yarışma Alanı
Kazdağları! Mitolojide “İda Dağı” adıyla bilinen bu dağ silsilesi, Afrodit, Hera ve Athena arasında gerçekleştiği rivayet edilen dünyanın ilk güzellik yarışmasına ev sahipliği yapmış durumda.
Bayramiç ilçesindeki Ayazma bölgesinde, Paris’in tanrıçalar arasında en güzelini seçtiği yere her yıl güzellik yarışması düzenleniyor. Bayramiç Belediyesi’nin “Miss Truva” adıyla canlandırdığı bu geleneğe ev sahipliği, mitolojik köklerin bugüne uzanan canlı bir yansıması.
Gerçekten de, mitolojik kaynaklarda tanrıçaların her birinin Paris’e farklı vaatlerde bulunarak altın elmayı kazanmak için yarıştığı anlatılır. Tarihe geçmesiyle, bu efsane yalnızca mitolojik bir hikâye olmaktan çıkıp, coğrafi bir kimliğe dönüşmüş durumda.
Bozcaada (Tenedos): Mitolojik Liman, Şarap ve Strateji
Ege Denizi'nin mavi koyları arasında yer alan Bozcaada, antik çağdan günümüze Tenedos olarak bilinir. Homeros’un İlyada’sında, Truva Savaşı sırasında Yunan donanmasının ikmal üssü olarak betimlenen ada, zengin üzüm bağları ve yerel şaraplarıyla hâlâ mitolojik atmosferini koruyor.
Tenedos’un Ayazma mevkiinde, Truva atı hilesiyle Troyalıları kandıran Akhalıların beklediği anlatılır. Bu efsane, hem kara hem de deniz arasında stratejik bir köprü oluşturmaya devam ediyor.
Gökçeada (İmroz): Thetis’in Sarayı ve Denizlerin Fetret Hali
Ada mitolojide Gökçeada ya da eski adıyla İmroz, birçok efsaneye ev sahipliği yapar. M.Ö. 1200’lerde geçen Troya Savaşı’nda İmroz, kayalık adasıyla Homeros’un dilinde yer alır.
Yunan mitolojisine göre, Akhilleus’un annesi Thetis’in sarayı bu ada ve çevresindeki adalar arasında kabul edilir. Poseidon’un kanatlı atlarının ahırları olduğu da rivayetler arasında. Ayrıca, İmroz’un Troya Savaşında Troyalılarla dayanışma içinde olduğu anlatılır.
Dardanos: Boğazın Efsanevi Kurucusu
Dardanos, İda Dağı eteklerinde kendi adını taşıyan şehri kuran efsanevi bir figür; Zeus’un oğlu olarak anılır. Dardanelles yani Çanakkale Boğazı da onun adını taşır.
Efsaneye göre, Semadirek’ten yelken açıp Troas’a ulaşan Dardanos, Teuker’in kızıyla evlenerek bölgede yerleşik düzeni kurmuş. Kurduğu şehir, Dardanelle Boğazı’nın stratejik önemini pekiştirerek bugün hâlâ tarihi bir değer taşıyor.
Mitolojinin Günümüze Uzanan İzleri
Çanakkale’de yaşam bulan her bir coğrafi isim, mitolojik hikâyeyi somutlaştırmaya devam ediyor.
Troya’da kahramanlık ve hile, Assos’ta düşünce tarihi, Kazdağları’nda tanrıçaların rekabeti, Bozcaada’da savaşın lojistiği, İmroz’da deniz tanrılarının dokunuşu, Dardanos’ta ise Boğaz’ın kurucu efsanesi… Hepsi bir kitap gibi açılıyor gözler önünde.
Turist rehberleri, Troya kazıları sırasında Homeros’un yazdığı biçimiyle kalıntıları anlatarak ziyaretçilere destanları yaşatıyor. Bayramiç’te ise Ayazma’da altın elma yarışması, tanrıçaların sıfatını bugünlere taşıyor.
Çanakkale, sadece bir şehir ya da doğal güzelliklerden ibaret değil; insanlık tarihinin derin bir mitolojik hafızası. Troya’dan Assos’a, Kazdağları’ndan İmroz’a uzanan büyülü yolculukta; her taş, her ağaç, her koy, ayrı bir efsaneyi fısıldar.
Geçmişin tanrıları, kahramanları, dertleri ve destansallaşan hikâyeleri bugün de Çanakkale’de hayat buluyor. Bu efsanevi coğrafya, tarihle mitolojinin iç içe geçtiği bir kültür hazinesi olarak ziyaretçilerine unutulmaz anlar yaşatmaya devam ediyor.
Haber Merkezi
Ne Hissediyorsun?






